19 Kasım 2014 Çarşamba


KILIÇ






ATA SPORUMUZ KILIÇ



                                                 
Süvari bir ulus olan Türklerde kılıcın her kişinin yanında taşıdığı bir araç olması çok doğaldır.Türkler at ve kılıçla tarih boyunca çağlar açmışlar,çağlar kapamışlardır.Kılıç Türklerde kutsal kabul edilmiştir.Demir ve onu eriten ateşin büyük bir ruhsal yönü olduğu kabul edilirdi.Demire büyük saygı gösteren Türkler bu nedenle kılıca da saygı göstermişler,yeminlerini kılıç üzerinde yapmışlardır. İyi kılıç yapımı demiri bulan Türkler tarafından gerçekleştirilmiştir.Kamaların namlu denilen madeni bölümü daha da uzunlaştırılan Türk kılıçları dövme demirden ve ağırlıkları uç tarafa toplanacak biçimde yapılırdı.Her bozuluş yada kırılışta yeniden dövülerek kılıç biçimi veriliyordu.Türkler,kılıcın yapımında ve kullanımında de üstün yetenek göstermiş,kılıcın kullanım tekniğinde de büyük aşama yapmışlardır.





TOMAK






MATRAK






KAYAK





TEPÜK




GÖKBÖRÜ





ÇÖĞEN





CİRİT




AT YARIŞLARI






BİNİCİLİK










AVCILIK



       OKÇULUK












 








     

                                              GÜREŞ

  

    





                                                             

                                                                TOMAK

“Tomak” sözlük manası itibarı ile, ağaçtan yapılan top anlamına gelir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Enderûn-ı Hümayûn’da oynanan oyunlardan birisidir. Bu oyunu oynayan sporculara “Tomakçı” adı verilirdi. 

Tomak, bir ipin ucuna takılmış meşin bir topla oynanmaktadır. Taraflar tomaklarla birbirlerine saldırırlar. Tomak topu, içi kar keçesi ile sıkıca doldurulmuş, dolu olan tarafı yassı ve kamçı biçiminde örülmüş uzantısı ile elle tutma yeri bulunan, saplı bir araçtır. Bu oyunda amaç, Tokmak topunu rakibin sırtına vurmak, savunma ve atak sırasında çabukluk ve beceri göstermektir.


                                                              MATRAK

Matrak oyununun birçok çeşidi olmakla birlikte asıl bilinen türü günümüzdeki eskrim gibi uyumlu ve tartımlı hareketlerle dans eder gibi yapılanıdır. İki kişi arasında, bir çeşit gösteri gibi sunulan bu oyunda rakiplerin her birinin elinde bir tahta kılıç, ötekinde kalkan yerine yuvarlak bir yastık bulunurdu.

Matrak oyunu 160 çeşit oyunu ihtiva etmektedir. Bunlardan en ünlüleri: kesme, bağla, sanı, bagal, sürme, kulak, bağla-top, top-kafa adını taşıyan hareketlerdir.



                                                              KAYAK

Tarihi kaynaklar, Türklerin kayak yaptıklarını belirtmektedir. Türkler, kayak sözcüğü yerine, “çana” sözcüğünü, kızak yerine de “çanak” sözcüğünü kullanıyorlardı. 

Türkler, kemikten veya tahtadan patenleri ayaklarına geçirerek kışın en soğuk günlerinde bile, samur ve sincap avlayıp bunların ticaretini yapıyorlardı.


                                                               TEPÜK

Tepük (futbol) oyununun, Türkler tarafından ne zaman oynandığı kesin olarak tespit edilememiş ise de, bu oyunun Orta Asya’da oynandığını Kaşgarlı Mahmut’un Divânü Lügati’t-Türk adlı eserinden anlamaktayız. Adı geçen eserde, “Kurşun eritilerek oval şeklinde kalıplara dökülür ve üzerine keçi kılı, keçe veya başka bir şey sarılır. Bu büyükçe topla ayakla teperek oynanır” demektedir.

                                                                     GÖKBÖRÜ

Gökbörü oyunu da, Türklerin eski ve milli oyunlarından birisidir. Cirit gibi atlı bir spor olan Gökbörü oyununun esası, at salıp koşarak oğlağı kapmaktır. Oyundaki oğlak, başı ve ayakları kesilerek içine saman doldurulduktan sonra karnından dikilir ve o gece su içinde bırakılır. Böylece hayvanın ağırlığı otuz kırk kiloyu bulur.



 
                                                                 ÇÖĞEN

Çöğen, günümüzde “polo” adıyla tanınan, atla oynanan bir spor olup, Türklerin ünlü bir oyunudur.

Çöğen, ekseriya altışar veya dörder kişilik karşılıklı iki ekip halinde ve at üzerinde geniş ve düz bir meydanda oynanır. Çöğen denilen ucu eğri, çengelli ve sapı 1.30 m civarında bir değnekle oynanır. Oyundaki amaç, hakemin saha ortasında yere koyduğu topu (tepük), yarımşar saatlik devreler içinde, karşı takımın kalesine sokarak veya muayyen hedefe isabet ettirerek fazla sayı yapabilmektir.



                                                                    CİRİT

Cirit, Türklerin çok eskiden beri bilinen ve davul zurna eşliğinde yapılan atlı savaş sporlarından birisidir. Mızrağın savaş aleti olduğu zamanlarda, atalarımız cirit oynayarak mızrak idmanlarına daha iyi hazırlanıyorlardı.

Cirit, gözüpek, korkusuz yiğidin yetiştirilmesini, ata, savaşa, kana, yiğidin ve atın alıştırılmasını sağlayan bir oyundur.



5. AT YARIŞLARI

“İki türlü” at yarışı vardı. Bunlardın biri, sırf “yarışma” gayesi ile yapılan yarışlardı. Bu çeşit yarışma, düğünlerin, toyların, ölü aşlarının, şenliklerin başlıca süslerinden biri idi. Diğer türlü yarışlar ise, “savaşma” gayesi ile yapılırdı. Bazen iki ordu savaş için karşılaşınca, karşılıklı bir anlaşma yapılırdı. Çoğu zaman da iki taraftan birer pehlivan veya savaşçı çıkar ve temsili bir “savaş güreşi” yapılırdı. Hangi tarafın güreşçisi galip gelirse, o taraf zaferi elde etmiş olurdu.

 BİNİCİLİK

Atı ehlileştiren ve ata ilk binen Türklerdi. Kaşgarlı Mahmud’un “At Türk’ün kanadıdır” sözü, Türklerin bu asil hayvana ne gibi bir gözle baktıklarını, ona ne kadar büyük bir değer verdiklerini pek güzel ifade ediyor. 

Türkler, daha beşikte iken binicidir. Ölenlerin adına at koşuları yapma töresi vardı. Atlara eskiden beri isim koymak da, Türk törelerindendir.






                                                          
AVCILIK

Avcılık, Türklerin binlerce yıllık geçmişine sahip sporlarındandır. Eski Türklerde avın değişik bir yeri ve anlamı vardı.

Av için alıştırılmış kartal, şahin, doğan gibi yırtıcı kuşlarla, tazı ve zağar cinsi köpeklerde yaya ve at üzerinde yapılan ve “siğir” adı verilen sürek avları Türklerin sosyal hayatlarında çok önemli bir yer tutmuştur. Eski Türkler avcılığı, beslenme ihtiyaçlarını gidermek ve savaşa hazırlayıcı bir idman olarak kabul etmişler, savaşlardan önce büyük sürgün avları düzenlemişlerdir.

OKÇULUK



18 Kasım 2014 Salı



KARAKUCAK GÜREŞİ



ABA GÜREŞİ


TATAR GÜREŞİ



ŞALVAR GÜREŞİ